GÜNDEM

Zehra Kınık’a 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi

Önceki Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki'nin ölümüne ve 3 kişinin yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı. 2 yıl süreyle ehliyetine el konuldu. Avukat Uysal Uğurlu ise, "Nihayet hukuk savaşını kazandık" dedi.

Önceki Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir geçtiğimiz Temmuz ayında Beykoz Kavacık’ta, otomobiliyle Yavuz Selim Öztürk'ün kullandığı motosiklete çarpmış, olayda motosikletin arkasında oturan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki düşerek başını beton dubalara çarpıp yaşamını yitirmiş, motosikleti kullanan Öztürk ile kaldırımda sürüklenmeye devam eden motosikletin çarptığı 2 kişi de yaralanmıştı. 1 kişinin öldüğü ve 3 kişinin yaralandığı kazanın ardından 1 gün gözaltında kalan Zehra Kınık adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı. "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" iddiasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Fatma Zehra Kınık hakkında verilen adli kontrol şartı 30 Ekim'de gerçekleşen ilk duruşmada kaldırılmıştı. Celse arasında esasa ilişkin mütalaasını veren savcılık ise 15 yıla kadar hapsini talep etti. Suça sürüklenen çocuğun yaşının 17 olması nedeniyle gizli olan duruşma, sanık 18 yaşına bastığı için bu sefer aleni gerçekleştirildi. Bugün İstanbul Anadolu adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında Batın Barlasçeki’nin annesi, avukatları; sanık Yavuz Selim Öztürk ve ailesi hazır bulundu. Ayrıca Zehra Kınık, eşi ve avukatları da duruşmaya katıldı.

Duruşma yaklaşık iki buçuk saat gecikmeli başladı. Müşteki savunmasıyla başlayan duruşmada, Avukat Uysal Uğurlu, “Biz en başından beri Kınık’ın yüzde yüz kusurlu olduğunu söylüyoruz. Vereceğiniz karar çok önemli. Dosyanın medyaya yansıması, kişinin özelliğinden kaynaklanmıyor. Normal sanığa uygulanan kararlar Kınık’a da uygulanmalıdır. Sanığın yurt dışına kaçma şüphesi var.” dedi.

“Benim oğlumun yaşam hakkı satılık değil”

Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan ise, “Hala tutuklanmasını talep ediyorum ve hala şikayetçiyim. Bizim hayallerimiz, her şeyimiz yarım kaldı. Umarım en üst sınırdan cezalandırılır. Her seferinde bir üzüntü, bir mahcubiyet beklerken beni daha da kızdırıyorlar.  Sanırım adalete güvenmiyorlar ama güvensinler. Benim oğlumun yaşam hakkı satılık değil. Sonuna kadar şikayetçiyim."

Yavuz Selim Öztürk de “Hiçbir suçum yok. Zehra Kınık cezalandırılsın” beyanında bulundu.

 “Kendisinden beklenecek özeni göstermiş

Sanık avukatları ise Kınık’ın yaşanan kazada bir suçunun olmadığını savundu ve şunları söyledi:

“Yasal hız sınırları içerisinde seyrediyor. Kendisinden beklenecek özeni göstermiş.Adli Tıp ve mütalaaya katılmıyoruz. İlliyet bağında eksiklik mevcut. Müvekkilin o anda durması mümkün değil. Kaçınma manevrası yapmış, buna rağmen kaza gerçekleşmiş. Beraatini istiyoruz. Yazılı beyanda bulunmak için süre istiyorum. Hazır değiliz süre istiyoruz dedi. Müvekkilim kusursuz, Yavuz Selim Öztürk asli kusurludur.”

Bize çarpıldı, biz çarpmadık

“Motosikletin Zehra’ya göre konumunu çizdirdik. Bize çarpıldı, biz çarpmadık ( sol ön çamurluğa ait fotoğrafı gösterdi) Maddi manevi tazminat hakkını ödedik. 320 bin 232 TL. Bu çok bilinen bir şey. Bunun farklı noktaya çekilmesi farklı. Müvekkilimizin hal ve hareketleri bu yönde. Ödeme iradesi var. Hasret Doğan bir önceki duruşmada , ‘Gününü göreceksin’ dedi. Zapta geçmesini istiyoruz.”

Hakim, “Duymadığımız bir şeyi yazamayız”dedi.

Sanık avukatlarının, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve savunma için süre talebi mahkemece reddedildi.

Duruşmaya verilen 15 dakika aranın ardından Fatıma Zehra Kınık Demir’in 4 yıl 2 ay hapis cezası ve 2 yıl süreyle ehliyetine el konulmasına karar verildi. Diğer sanık Yavuz Selim Öztürk’ün ise 1 yıl 1 ay 10 gün hapisle cezalandırılmasına karar verilerek, hükmün açıklanması geri bırakıldı.

“Nihayet hukuk savaşını kazandık”

Kararın ardından açıklama yapan Avukat Uysal Uğurlu, şunları kaydetti:

“Nihayet hukuk savaşını kazandık. 4 yıl 2 ylık bir ceza verildi. Öncelikle 5 yıl ceza verildi ama bir hakkaniyet indirimi yapıldı. Biz kamuyounun vicdanın biraz rahatladığını düşünüyoruz. Aylardan beridir bir hukuka aykırlılar silsilesi vardı. Gerekçeli karar yazılacak. Gerekçeli karardan sonra isinaf edip etmeyeceğimize karar vereceğiz. Hükümle beraber tutuklanmasını da bekliyorduk. Mahkeme yurt dışına çıkış yasağını devam ettirdi ancak, tutuklama talebimizi reddetti. Buna ilişkin olarak da itirazda bulunacağız. Bir yıl bir aylık bir ceza öngörüyoruz. Ne kadar yatacağının hesabı nihayetinde infaz savcısı tarafından yapılacak.”

“Benden bile şikayetçi oldular”

Anne Hasret Doğan ise, “Bu mücadeleyi kazandığımızı düşünüyorum. Adalet tecelli etti gibi görünüyor. Benden bile şikayetçi oldular. Bu konuda bile anlayış yok. Bu kadar duyarsız, vicdansız insanlardı. Bir aile yakınımızla görüşmüşler ve 'Ne istiyorlarsa yapamaya hazırız' demişler. Hatta olmazsa diğer ailenin ikna edilmesini istemişler.”ifadelerini kullandı.

“Ehliyetine el konmasına çok sevindim”

Sanık Yavuz Selim Öztürk’ün anne Nerinan İnan da “Ehliyetine el konmasına çok sevindim. Daha sonra da bir kaza yapmıştı kendisi. 11 aydır gece gündüz bu olayla yattık kalktık. Bugün biraz daha nefes alma gücüydü.” dedi.

(Son)