ÖZEL HABER

Arpalıklı Mücahide Aysel

  Daha ilkokul sıralarında iken, tüfeği eline alır, ovalara süzülürdü…

  Fakirlik ve geçim derdi nedeniyle tahsiline devam edememişti. İri yarı iki tane katırı vardı ve onları tarla sürmede kullanırdı. O dönemde adada traktör sayılıydı. Ailenin geçimine katkı sağlamak için eker-biçer ve üretim yapardı. Gözü pek bir kızdı ve korkusuzdu.

  Asıl adı Aysel Mustafa Şaban idi. İlk eşi Şaban Koççatlı, Kanlı Noel ile birlikte, ada Türklerini imha planı diye bilinen ‘Akritas Planı’nın, Rum Yönetimi’nce uygulamaya konulduğu 21 Aralık 1963 tarihinden sonra ortadan kaybolmuş ve bir daha bulunamamıştı. Çatışmalar o günlerde her yanı sararken, sadece iki Rum aile ile 180 civarında Türk’ün yaşadığı Arpalık köyüne de sıçramış ve Arpalık köylüleri, silah ve sayı bakımından kendilerinden kat kat üstün Rum saldırganlara karşı kahramanca direnmiş ve geçit vermemişti. Etrafı tamamen Rum köyleri ile sarılı olan küçük Arpalık (Aysozomeno) köyünden bir avuç mücahidin gösterdiği kahramanca direniş o günlerde dillere destan olmuştu.

  Bu direnişin başında henüz 15 yaşını doldurmayan gözü pek bir Türk köylü kızı vardı. Aysel Dizliklioğlu.

 Bizim bildiğimiz adıyla Mücahide Aysel.

Mücahide Aysel, Arpalık direnişinin sembol ismidir. Kıbrısta bağımsızlık direnişinde canını ortaya koyan binlerce Türkten biri.

Eşinden hala haber yoktu. Şehit miydi, kaçırılmış mıydı hiç kimse bir şey bilmiyordu. Bilinen tek şey düşman kapıya dayanmıştı.

Bildiğimiz kadarıyla o dönemde Aysel hamileydi. Bebesini babasız büyütecek olmanın yasını tutmak yerine, tüfeğini omuzuna takıp karnında bebesi ile vatan nöbetine koştu.

Kıbrıs Türklerinin onurlu ve bir o kadarda zorlu mücadelesinde, Arpacık savunmasının yıllar sonra bile unutulmayan ismi oldu.

Elinde tüfeği, belinde fişekleri ve yüreğinde Nene Hatun'dan kalma "Bebem anasız olur, vatansız olmaz" imanı ile vatanını savundu.

Mücahide Aysel, bir yıl önce bugün yani 20 Ocak 2020 tarihinde hayatını kaybetti. Giderken dünya üzerindeki bütün Türk kadınlarına vatan sevgisini miras bıraktı. Bir de o yıllarda çekilen ve kıyamete kadar gururla bakacağımız bu tek kare fotoğrafını..

Rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz..