Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TÜRKSAT 6A Hizmete Alma" Töreni'ne katıldı. Törende konuşma yapan Erdoğan, “En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği, haberleşme uydularının sayısı altıya. Uzaydaki uydularımızın toplam mevcudu da ona yükselmiş oluyor. Jeosenkron yani yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydumuz, televizyon yayıncılığı başta olmak üzere, acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacak” dedi. Erdoğan, şöyle konuştu:

“Uzay, iletişim ve haberleşme sektörlerimiz için atılmış çok büyük bir adım”

“Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yaptığımız uydularımızı artık yedekleyebileceğiz. Uzay, iletişim ve haberleşme sektörlerimiz için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydumuzun ülkemiz ve milletimiz için bir kez daha hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesi, milli güvenliğimiz açısından son derece mühimdir. Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla, 84 yerli ekipman kullanarak, geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye, kendi haberleşme uydusu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve milli teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.

Bu noktaya gelmemiz, elbette kolay olmadı. Hayata geçirdiğimiz teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularımızın üretiminde TÜRKSAT mühendislerimizin de yer almasını sağladık. Devamında 5A ve 5B uydularımızın yapımında 12 mühendisimizi, tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dahil ettik. Yıllara dayanan bu çalışmalar ve tecrübelerle, uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiği aştık. Böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydumuzun üretme imkan, yetenek ve tecrübesine sahip olduk. ‘Yapamayız’ diyenlere inat, biz, ‘Yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar anlımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında, ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek, gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir.

“Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus, 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek”

Her bir mühendisimize, Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katan her bir kardeşime, buradan bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum. 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye hep beraber devam edeceğiz. Yerli ve milli haberleşme uydumuzla TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyecek. Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus, 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek. Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde ülkemiz artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacak.

Devrim niteliğindeki bu projeyle yerli ve milli bir haberleşme uydusu platformuna sahip olduk. Ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşumuzun uzay sanayine katkı vermesi sağladık. Tüm aşamalarda aktif rol üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik, ihracat kapasitemizi daha da güçlendirdik.

“Milli uydu markamızı oluşturmak ve milli uzay şirketin kurulmasında önemli bir fırsat yakaladık”

SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma sürece de Türksat tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani beş milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik. Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle milli uydu markamızı oluşturmak ve milli uzay şirketin kurulması noktasında önemli bir fırsat yakalamış bulunuyoruz. Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu bilgiden istifade edeceğiz.”

“Küresel sistem da hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız”

Erdoğan, küresel olarak yaşanan gelişmelere ilişkin, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz. Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır” diye konuştu. “Küresel sistem da hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Hiç kimsenin şahsi ikbali özellikle bu uğurda, bu fırsatı heba etmesine izin veremeyiz. Daha önce dünyada benzer değişimler olurken maalesef Türkiye kendi iç çekişmeleri ile meşguldü. Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz, millet olarak, enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarı ile ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye küresel rekabette minder dışında itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligte olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, bu ülkenin gündemi, başörtüsüydu, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irticaydı, yeşil sermayeydi.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten "Terörsüz Türkiye" mesajı AK Parti Sözcüsü Çelik'ten "Terörsüz Türkiye" mesajı

Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller, koşar adım ilerlerken; biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık. Bugün de Dünya büyük bir dönüşümün arifesinde gümrük tarifeleri netleşmeleri ile birlikte küresel ticaretin kuralları kökten değişiyor. Mevcut krizler çözülemediği gibi her gün yeni bir gerileme uyanıyoruz. Uluslararası sistem, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybetti. Batı dünyası ve kurumları, eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zeka teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem, hızla yıkılırken, yerine ne konacağına tam olarak kimse kestiremiyor.”

“Ana muhalefet partisi eli ile Türkiye, tekrar tartışmaların içine çekilmek isteniyor”

CHP’ye yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, bölgesinin bir kutup başı olarak, her platformda daha fazla zikrediliyor. Böylesi kritik bir dönemde, bakıyorsunuz ana muhalefet partisi eli ile Türkiye’ye tekrar tartışmaların, eski kavgalarının içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar, yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikayet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.

Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze’deki soykırımı alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘Bize ne Filistin’den’ diyerek, tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere, ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimizde ne yapılmaya çalıştığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükümet olarak biz de hizmet siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”