Osman İslâmoğlu, 1899 senesinde, Altay’da Köktogay bölgesinin Öndirkara köyünde dünyaya geldi. Kazakların Orta Cüz-Kerey-Abak Kerey-Cantekey-Molkı-Aytuvgan boyuna mensuptur. Babası İslâm Bey, annesi Ayça (Kayşa) Hanım’dır. Çocukluk yıllarında dinî dersler aldı. Gençliğinde gerilla savaşını Böke Batur’dan öğrendi.

10 Mayıs 1941’de Osman Batur’un emriyle Altay’da görevli birçok Rus kurşuna dizildi. Ekim 1941’den itibaren millî ayaklanmanın liderliğini kendisi üstlendi. Çinliler ve Ruslar bu isyanı bastırmak için bütün güçlerini seferber ettilerse de bir sonuca varamadılar. 1942’de Moğolistan ve Sovyetler Birliği’nden yardım alan Osman Batur, Mart 1942’den Nisan 1943’e kadar hükümet askerlerine baskın yaparak düşmana büyük zayiat verdirdi. Bunun üzerine ikinci hanımı, üç oğlu ve beş kızı hapse atıldı. Tek erkek kardeşi Delilhan İslâmoğlu da 1942’de katledilmişti.

Ocak 1944’ten itibaren Moğolistan’ın yaptığı yardımlar, Osman Batur’un Çin birliklerine karşı başarısında etkili oldu. Çoybalsan, şubat ayında Alatöbe (Alatepe) mezrasında ilk defa Osman Batur ile buluştu. 16 Mart’ta Kazakların efsanevî lideri Canbeg’in sancağı çıkarılarak tören yapıldı. Çin birliklerinin boşalttığı yerler Osman Batur’un kontrolüne geçti. 9 Nisan’da Bulgun’da Osman Batur, Çoybalsan ve Rus asıllı kumandan Macik bir görüşme yaptı, 16 Nisan’da düzenlenen toplantıda bağımsızlık elde edilinceye kadar mücadeleye devam edileceği açıklandı. Haziran ayında savaş Altay’ın diğer bölgelerine de yayıldı. Bu gelişmeler üzerine Urumçi idaresi Altay’a kesin taarruz yapmayı kararlaştırdı. İki taraf arasında muhtemelen temmuz ayında vuku bulan savaşlar on beş gün kadar sürdü ve Çin askerî birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı.

Gagavuzya Başkanı Yevgeniya Gutsul tutuklandı Gagavuzya Başkanı Yevgeniya Gutsul tutuklandı

Daha sonra Üç Vilâyet İnkılâbı diye bilinen İli ihtilâli, Doğu Türkistan tarihinde benzeri olmayan bir olay diye nitelendirilir. Osman Batur 7 Ekim 1944’te Kulca idaresi tarafından Altay valiliğine tayin edildi. Bunun üzerine Çinliler, Osman Batur’un on sekiz yaşındaki kızı Kabiyra ile on dört yaşındaki oğlu Baydolla’yı anneleri Mamey’in gözü önünde hunharca katlettiler. On bir yaşındaki oğlu Kariy ve dokuz yaşındaki kızı Sapiyan’ı da 20 metre derinliğindeki bir kuyuya attılar. Evlâtlarına yapılan bu muamele karşısında Mamey intihara teşebbüs etti.

26 Eylül 1949’da genel vali Burhan Şehidî ve kumandan Tao, ülkenin savaşsız bir şekilde komünist Çin’e teslim edildiğini ilân etti. Çin karşısında tutunamayacağını anlayan Osman Batur yanında kalan az sayıda adamıyla birlikte 28 Ağustos 1950’de Makay’a çekildi.

Komünist birlikleri Osman Batur’un yakalanması için 8. Kızılalay’ı görevlendirdi. Dunhuang’daki 8. Kızılalay 10 Şubat 1951’de Kayız’a hareket etti.

Osman Batur son savaşını yaptığı Kayız’da 17-18 Şubat gecesi Çin Kurtuluş Ordusu’na esir düştü. 21 Şubat’ta Dunhuang’a, oradan 16 Mart’ta Urumçi’ye götürüldü. Ağır işkencelerden sonra idama mahkûm edildi. İdam kararı infaz edilmeden önce Urumçi sokaklarında dolaştırıldı. Kızı Azapay’ın da esir olarak çalıştırıldığı bir elbise imalâthanesine götürüldü. 29 Nisan 1951’de kurşuna dizildi.