TÜRK DÜNYASI

Atatürk’ün vasiyetim dediğin Hatay, anavatana nasıl katıldı?

Hatay’ın anavatana katılmasının 84. Yıl dönümü kutlanırken; Hatay’ın Türkiye’ye nasıl katıldığı da merak konusu oldu. İşte detaylar…

I. Dünya savaşında Osmanlı devletine karşı isyan eden Araplar İngilizler ve müttefikler ile iş birliği yaparak Osmanlı devleti aleyhine çalıştılar. İttifak devletleri daha 1916 yılında Sykes-Picot ve Sazanof arasında yapılan görüşmelerde Osmanlı devleti topraklarını paylaşmışlar; Güneydoğu Anadolu ve Suriye Fransa bunun güneyinde kalan bölgeyi ve Irak'ı İngilizler alacaktı.

30 Ekim 1918'de Osmanlı devleti ile ittifak devletleri arasında Mondros anlaşması imzalandı.Antlaşma imzalandığında Türk birlikleri Antakya Belen Dircemal Telrifat hattını korumuş Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk birlikleri 25/26 Ekim 1918 gecesi Halep'i sokak çatışması yaparak terk edip kuzeye doğru çekilmişlerdir. 27 Ekim 1918 günü Antakya'da Faysal taraftarları hükümet konağındaki Türk bayrağını indirip Arap bayrağı diye bir bayrak asarak Arap hükümeti ilan etmişler fakat Belen'de bulunan 41. Fırkanın müdahalesi ile 3 Kasım 1918'de dağıtılmışlardır. Osmanlı Hükümetinin emri ile 41. Fırka 8 Kasım 1918'den itibaren Anadolu'ya çekilmeye başladı. Son birlik Belen'den 9 Kasım günü ayrıldı. Yörede Türk askerinin çekilmesi üzerine 9 Kasım günü bir İngiliz müfrezesi İskenderun'a çıktı ve oradan Dörtyol'a geçti. Ardından 12 Kasım 1918'de Fransızlar İskenderun'a Asker çıkardılar 15 Kasım 1918 günü de Belen'i işgal ettiler.

27 Kasım 1918 tarihinde merkezi Beyrut'ta bulunan Fransız Yüksek Komiserliği bir kararname yayınlayarak merkezi İskenderun olmak üzere Antakya İskenderun ve Harim'i içine alan “İskenderun Sancağı” kuruldu. Sancak idaresi bir Vali tarafından yerine getirilecekti.

7 Aralık 1918 günü Antakya 11 Aralık 1918 günü de 400 Ermeni'den oluşan bir Fransız taburu Dörtyol'u işgal etti.

19 Aralık 1918 günü Dörtyol'a bağlı Karakese Köyünde Fransızlara karşı direnişte bulunulmuş ve müfreze köye giremeyerek 15 ölü bırakarak geri çekilmiştir. 19 Aralık 1918 tarihinde meydana gelen çatışma milli mücadele tarihimizdeki ilk kurşun'dur. Bu tarihten itibaren Kuvay-i Milliye'ye katılan çeteler ile bölgedeki işgal birlikleri arasında mücadele ve çatışmalar başladı.

20 Ekim 1921 günü Türkiye ile Fransa arasında Ankara Antlaşması imzalandı ve buna göre Payas sınır olacak şekilde İskenderun sancağı sınırlarımız dışında kalıyordu. Fakat antlaşmaya göre; İskenderun mıntıkasında Türk ırkından olanların kültürlerini geliştirmek için her türlü kolaylık sağlanacak Türk dili resmi dil niteliğine sahip olacaktı.

Ankara Antlaşmasından sonra Türkiye ile Fransa arasındaki savaş hali sona erdi. Türkiye ile Suriye arasında sınır çizildi. Dörtyol (Payas dahil) ve Hassa Türkiye sınırları içerisinde kaldı. Fransızlar 15 Kasım'da Hassa'yı 8 Ocak 1922 de Erzin'i 9 Ocak 1922'de Dörtyol'u boşaltarak güneye çekildiler.

Bu yeni dönemde Antakya İskenderun ve havalisi halkı Anayurttan ayrı yaşamaya alışamamışlar her fırsatta Türkiye'ye katılma ve kurtulma talebinde bulunmuşlardır. Nitekim Gazi Mustafa Kemal Paşa 15 Mart 1923'te Adana'ya geldiğinde Antakyalılar kendisini karşıladılar. Karşılayan kalabalığın önünde iki levha dört hanım ve bunların önünde bir kız vardı. Antakyalı kız (Ayşe Fıtnat Hanım) dokunaklı bir nutuk söyleyerek Ey Ulu Gazi bizi kurtar diye talepte bulundu. M.Kemal Paşa kıza “Kırk Asırlık Türk Yurdu Düşman elinde esir kalamaz! diyerek kurtuluş vaadinde bulundu.

Bundan sonra 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan antlaşmasında Ankara Antlaşması ile çizilmiş olan sınır aynen kabul edildi. Ocak 1925 ve Mayıs 1926'da Gazi Mustafa Kemal Paşa Dörtyol'u ziyaret etti. Nisan 1934'te resmi görüşmeler için sancağa gelen Gaziantep Valisi Akif iyidoğan için muhteşem karşılama yapıldı halk sevinçten Valinin makam arabasını havaya kaldırdı.

9 Eylül 1936 tarihinde Fransa Suriye ile antlaşma yaparak Suriye'ye bağımsızlık verilmesini kabul etti fakat özel statüye sahip İskenderun Sancağı'nın durumu göz ardı edildi. Bu durumda Türkiye 9 Ekim 1936'da Fransa'ya nota verdi. Konu; Türkiye ve Fransa arasında alınıp verilen notalar sonucunda varılan mutabakata göre Milletler Cemiyetine taşındı. Atatürk 1 Kasım 1936'da T.B.M.M'nin açılışında sancak konusunda devletin tavrını açıkça ortaya koydu. Ertesi Gün Atatürk sancağa “Hatay” adını verdi. Aralık 1936'da şeklini belirlediği Hatay Bayrağını Hataylılara armağan etti.

Milletler Cemiyeti 14-16 Aralık 1936 tarihinde yaptığı toplantıda sancağın oturumunu yeniden incelemek için 3 gözlemcinin Sancağa gönderilmesini kararlaştırdı. 1 Ocak 1937 günü Hatay'a gelen gözlemciler incelemelere başladılar. 12 Ocak 1937 günü gözlemcilerin kaldığı Turizm Oteli (şimdiki Özel Ata Lisesi) önünde 60.000 Türk'ün katıldığı muazzam bir miting ve yürüyüş yapıldı. Nihayet Milletler Cemiyeti Konseyi 27 Ocak 1937 toplantısında İskenderun Sancağı'na bağımsızlık verilmesini kabul etti. Sancak içişlerinde tam bağımsız dışişleri maliye ve gümrük konularında Suriye'ye bağlı olacaktı.

29 Kasım 1937 tarihinde Milletler Cemiyetine seçilen komitece hazırlanan Sancak Statü ve Anayasası yürürlüğe girdi. Bundan sonra Milletler Cemiyeti nezaretinde sancak nüfusunun cemaatlere göre belirlenip kaydedilmesi için nüfus tespitine gidildi. Milletler Cemiyetine göre seçimler; 28 Mart ve 12 Nisan 1938‘de yapılacaktı. Seçimlerden önce seçmenler cemaatlere göre belirlenecek bunun ardından milletvekillerini seçecek ikinci aşamada seçmenler seçilecek üçüncü aşamada milletvekilleri seçilecektir.

Halk arasında “Referandum” olarak bilinen seçim sırasında Sancak'ta tansiyon yükseldi cemaatlere göre nüfus tespitinde Milletler Cemiyetinde yapılan zorlu görüşmeler sonunda 21 Mart 1938'de kesinleşen karara istinaden Türk Tezi doğrultusunda her dileyen Hataylının dilediği cemaat listesinden yazılması kabul edildi.

Sancakta meydana gelen karışıklıklar ve idarenin Türkler aleyhine takındığı tavır yüzünden Milletler Cemiyetince belirlenen seçim takvimi zamanında tamamlanamadı.

Başta Atatürk'ün takındığı kararlı tavır ve Türk Hükümetinin girişimleri sonucunda Sancak Umum Valiliğine Dr. Abdurrahman MELEK Delegeliğe de Kolonen COLLET getirildi. Atatürk 19 Mayıs 1938 günü Ankara'da törenleri izledikten sonra Ankara'dan Mersin'e hareket etti ve 20 Mayıs günü Mersin'de askeri birliklerin geçitlerini hasta olduğu halde ayakta izledi.

Seçimin güvenli bir ortamda yapılabilmesi için Türkiye ile Fransa arasında antlaşmaya varılmış ve askeri antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşmanın uygulama esaslarını belirlemek üzere Orgeneral Asım GÜNDÜZ Başkanlığındaki askeri heyet 12 Haziran 1938 günü Antakya'ya geldi. 13 Haziran - 3 Temmuz 1938 tarihleri arasında Fransa'nın Suriye Orduları Komutanı Orgeneral Huntzinger başkanlığındaki Fransız heyeti ile yapılan görüşmeler sonucunda antlaşma imzalandı. Varılan antlaşmaya göre Hatay'da güvenlik 6.000 kişilik bir güçle sağlanacak bunun 2.500'er kişisi Fransız ve Türk Kuvvetlerinden 1.000'er kişisi de Hatay'dan karşılanacaktır.

Antlaşma gereği Kurmay Albay Şükrü Kanatlı Komutasındaki Türk Kuvvetleri 5 Temmuz 1938 günü Hassa ve Payas'tan iki koldan Hatay'a girdi.

Türk askerinin Hatay'a girmesinden sonra yeni bir seçim komisyonu kuruldu ve seçim çalışmalar 22 Temmuz 1938'de başladı. Cemaatlere göre tescil işleri 1 Ağustos'ta sona erdi. İkinci seçmen kayıtları 8 Ağustos'ta bitti. 19 Ağustos'ta adayların isimleri ve sayıları belirlenecekti. Sürenin bitiminde her cemaatten aday sayısını seçilecek milletvekili sayısına denk olduğu görüldüğünden seçim yapılmadan adaylar milletvekili oldular. Böylece; 31'i Türk (9'u Alevi) 2'si Arap 5'i Ermeni 2'si Ortodoks 40 mebus seçilmiş oldu.

2 Eylül 1938 günü Hatay Devleti kuruldu. Hatay Devleti Meclisi o gün şimdiki Gündüz Sinemasında toplandı. Meclis Başkanlığına Abdulgani türkmen Devlet Başkanlığına Tayfur Sökmen seçildi. Devletin adı Hatay olarak kabul edildi.

Hatay Devlet Meclisi'nin 5 Eylül tarihli oturumunda Devlet Reisi Tayfur Sökmen Dr. Abdurrahman melek'i Baş Vekil olarak Hükümet Kabinesini kurması için görevlendirdi. Kurulan hükümet Meclisin 6 Eylül 1938 tarihli oturumunda güven oyu aldı. Sancak Anayasası Hatay Anayasası olarak kabul edildi. Devletin adı da Hatay Devleti olarak değişti. Bundan sonraki Hatay Meclisinin düzenleme ve çalışmalarıyla Hatay Devleti Türkiye ile münasebetlerini arttırdı. Sonuçta; Fransa ile Türkiye arasında 23 Haziran 1939'da Hatay Mıntıkasının Türkiye'ye iadesine Dair Hatay Antlaşması imzalandı.

Hatay Millet Meclisi 29 Haziran 1939 tarihinde olağanüstü toplanarak Hatay'ın Anavatana kavuştuğunun bir kararla tespitini isteyen 39 imzalı önerge üzerine Hatay Millet Meclisinin dağıtılması teklifi oybirliği ile kabul etti. (ANTAKYA TİCARET VE SANAYİ ODASI’NIN RESMİ WEB SİTESİNDEN ALINMIŞTIR)