Ben geçen bir yazımda Ülkücü olduğumu ama kendimi “Ülkücü” olarak tanımlamadığımı söylemiştim. Ben bir Türk Milliyetçisiyim ve Ülkü Ocaklıyım. Az önce Cemal Enginyurt’u izliyorum katıldığı bir Tv programında başladı anlatmaya “14 yaşında cezaevine girdim…” şöyle Ülkücüyüm böyle Ülkücüyüm anlatıyor da anlatıyor…
Arkasından Ekrem Dumanlı’yı izledim Zaman Gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni kendisi aaa bir baktım O’da başladı “Ben 16 yaşındayken cezaevindeydim zart zurt…” Ekrem Dumanlı’da Ülkücüymüş(!)
Cemal Enginyurt meydanlarda ve televizyonlarda sonuna kadar savunmuyor muydu? Demiyor muydu “Hizmet hareketi Dünyanın en temiz hareketedir” ve bunun gibi binlerce cümle daha! Her neyse bu iki isim gibi binlerce örneğimiz var;
İyi Parti’ye gidiyor Ülkücü oluyor!
Ak Parti’ye gidiyor Ülkücü oluyor!
BBP’ye gidiyor Ülkücü oluyor!
“Evet” diyor Ülkücü “Hayır” diyor Ülkücü.
Süleymancı Ülkücü, Fetöcü Ülkücü, Menzilci Ülkücü…
Piç bunlar! “Ülkücülük” fikrini de piç etmek için her türlü piçliği yaparlar!
Hepsinin ortak özelliği ne biliyor musunuz? Allah’ı kendilerine borçlandırmışlar…
Bu borçlanma sonucunda da yollarını bulmuşlar işte…
Bir de “Türkeşçiler” var ki Allah akıl fikir versin, şuursuzlar!
Ahh Başbuğum bir görsen hallerini...
Ülkücülermiş ama Mhp'li değillermiş...
Ülkücü değilim demiyorum bakın, ortalıkta Ülkücümsü bir cıvıklık var herkes “Ülkücüyüm” diyor. Ülkücülük bugün Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında bile tam anlamıyla yaşanamıyor. Maalesef “Beka” kavramı uğruna istemeyerek birçok taviz vermek zorunda kaldık!
Ülkücülük bir yaşamı biçimi öncelikle, ben bedenen yani yaşantı olarak da Ülkücü gibi yaşamıyorum. “Ülkücüyüm” desem davama zarar veririm diye düşünüyorum, bu yüzden Türk Milliyetçisiyim diyorum. Bu yazıyı yazarken Diego El Cigala dinliyorum mesela, Ahmet Şafak ya da Mustafa Yıldızdoğan’mı dinlemeliydim bilmiyorum ki. Ali Kınık dinleyenler benden daha mı fazla Ülkücü?
Oradaki Ülkücüler buradaki Ülkücüler, Ülkü Ocaklarının Atsız kolundan olanlar, Kızılay’ın doğu yakası Ülkü Ocakları Başkanı! Bu kulaklar neler duydu...
Bu hafta bir de 17/25’miş. Ak Partililer 15 Temmuz’dan sonra artık “bize her gün 15 Temmuz” modundalar, bayram yapıyorlar. 17/25’leri Türkçe Olimpiyatları yerine alternatif bir bayram olarak da kutlayabilirler. Bu bayram sizin kutlayın, doya doya da çalın…
İt gibi ulumak, at gibi kişnemek! Herkes bir şey diyor.
Atı’da gücendiriyorsunuz İt’i de! Yapmayın!
10 dakika oldu daha, sıkıldım yazmak istemiyorum...