Haberhergunun haberine göre, 10 Aralık'ta Bakü'de Azadlık Meydanı'nda Vatan Savaşı'nın zaferi için bir geçit töreni düzenlendi.
Geçit törenine 3 binden fazla personel katıldı, yeni satın alınan modern askeri teçhizat, füze ve topçu teçhizatı, hava savunma sistemlerinin yanı sıra savaş gemileri de dahil olmak üzere 150 parçaya kadar askeri teçhizat gösterildi. Geçit töreninde ayrıca, Vatan Savaşı sırasında Azerbaycan ordusu tarafından
düşmanın savaş alanında bırakıp kaçdığı savaş araçlarının da bir kısmı gösterildi.
Fakat Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte geçit törenindeki varlığı, Ermenistan tarafından düşmanca yorum yapılarak sunuldu. Resmi Ankara, Ermenistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlama olasılığını telafuz etse de, Ermeniler Türkiye'nin bu adımlarını düşmanca bir şekilde özetledi.
“Rodina” parti üyesi Vardan Voskanyan'a göre, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın askeri geçit törenindeki varlığı, Ermenistan'a yönelik Azerbaycan-Türk askeri harekatlarının tamamlanmadığını gösteriyor: “Azerbaycan'daki askeri geçit, aynı zamanda halkımızın ahlaki ve psikolojik durumunu etkileme yaratma
girişimi. Çökmekte olan ruh hallerini yerle bir etme isteğinden başka bir şey değil ”dedi Vardan Voskanyan.
Parti temsilcisine göre, böyle bir eylem Ermenistan'da düşman devlete duyulan nefreti daha da artırıyor: “Ermenistan'da böyle bir nefret var ve bu nefretin nesnel nedenleri var, çünkü utanç verici barış belgesinin sonuçlanmasından sonra bile Azerbaycan tarafı Türkiye'nin desteğiyle savaşı psikolojik cephede eylemlerle yürütüyor. Bu, Azerbaycan-Türkiye ittifakının bizimle savaşı sona erdirmediğinin, sadece psikolojik platforma aktardığının ek bir göstergesi ”dedi.
Acaba Ermenistan her konuda neden bu kadar ironik yanaşma tarzı sergiliyor? Azerbaycan'ın ana topraklarında, Şuşada bölücü rejim için cumhurbaşkanı seçimi yaparak, and içme töreni gerçekleştirirken neden böyle bir psikolojik savaştan bahsetmediler? Ermeniler kanuna zıt bir şekilde Azerbaycan topraklarına ermenileri yerleştirirken neden psikolojik durumdan bahsedilmiyordu? Bu psikolojik baskı değil miydi ? Psikolojik savaş değil miydi? O zaman Ermeni halkı halk arasında nefretin şiddetlenmesinden endişe duymuyor muydu?
Ermenistan'ın utancını kabul etmesi gerekiyor. Bir milyondan fazlaya mal olan savaş araçlarını bırakıp kaçan ermeni askerleri, tuvalet klavüzünü taşımasını önemli kılıyordu...
Voskanyan Ermenilerin haysiyetinden bahsederken iki kez düşünmeli, bu sözleri söylemeli. Çünki 1500 askerin firar yaptığını düşünürsen, onlarda haysiyyetin hiç “h'' harfinin olmadığını bile görürsün.
Voskanyan ayrıca, Nasist Almanyası ile doğrudan işbirliği yaptığını vurgulayarak, Mamed Emin Rasulzade’nin anısını kirletti ve terörcü olarak tanınan Garegin Nzhdeh'i ile karşılaştırmaya cesaret etti. -Böyle bir şekilde “düşünme yeteneği” ola bilirmi? Akıl alıcak gibi değil. Memmed Emin Rasudzade, Ermeniler onun ayakkabılarını temizlerken Azerbaycan'a bağımsızlık kazandırmış bir kişi. Şu anki Ermenistan hükümeti gibi Mamedamin Resulzade bir teslimiyet yazısı imzalamadı, ancak sonuna kadar savaştı...
Paşinyan Ermenilerin ve parti çevrelerinde yer alan “ermeni aklında olan”ların utanç kaynağı olmasına rağmen, yinede iftiraya doyamıyorlar...
Griboyedov, zamanında “Ermeniler söyledikleri her şeye inanıyor ve bu onların başına dert olacak” demişdi. Azerbaycan ve Türkiye'nin ise Resulzade gibi bir liderle Nijde gibi bir terörçüyü ayıramayan zihniyete sahib kafalara bundan sonra bir şey anlatacak ne arzusu, ne de zamanı yok...