‘’Bir devletin varlığı için sakin,kendi halinde,kuvvet ve kudrete tapan insanlara ihtiyaç vardır.Kuvvet hakir görülecek bir şey değildir.Yeter ki iyi kullanılsın zapturapt altına alınsın.Bütün dünya devletlerinde maddi iktidarı temsil edenlerle,manevi iktidarı temsil edenler birbirlerini desteklemişlerdir.Tacın yanında asa,kılıcın yanında dua vardır.Manevi kuvvet,maddi kuvvete muhtaçtır. Maddi kuvveti meşru kılan ve yücelten ise manevi değerlere karşı gösterdiği saygıdır’’.
Modern bir devlet idaresinde yaşayan insanları dış düşmanlara karşı korumak için kuvvetli bir ordu ve savaş tekniğine,dahilde nizam ve asayişi sağlamak için de kuvvetli bir polis ve jandarma teşkilatına ihtiyaç vardır.Bütün vatandaşların duygu ve düşüncelerine,şekil veren,manevi değerlere,onları temsil ve telkin eden müessese,şahsiyet ve insan kadrosuna da sahiptir.
Modern devlet vatandaşını ezmediği gibi ezecek birim,kurum ve kişilere karşıda tedbir alan devlettir.Vatandaşını koruyan yükselten devlet modern devlettir.
Devlet hem zaman,hem mekan,hem kudret ve kuvvet bakımından ferdi kat kat aşan bir varlıktır.
Çevre,ferdi ezmeğe başladığı zaman ferdin ilk yapacağı şey,kendi içine kapanmak değil,mesuliyetini idrak ederek devletin yaşaması ve devamı için gerekenleri yapmaktır.
Türk milleti tarih boyunca devleti ile vardır.Devletinin de muhtelif teşkilatları olmuştur.Bu teşkilatlar zamanla değişik isimler alsalar da varlık sebepleri hep aynıdır.
Devlet kurumları ve görevlileriyle MİLLETE HİZMET için vardır.Devlet millet için vardır.Millette devleti için çalışır mücadele eder,gerekirse kırmızı çizgiler için savaşır.Bu nüansı karıştıran;madde ila manayı birbirine karıştırmış demektir.
Her şey Türk milleti için,Türk milleti ile beraber ve Türk milletine bağlılık ve sevgi,Türkiye devletine sadakat ve hizmettir.Vatandaşı da Türk milletini,Türkiye Devletini en ileri ,en modern en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüne sahip olmalıdır.İdeali;Türk milletinin ruhuna,örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören bir ahlak yapısına sahip olmaktır.Olayları ve varlığı ön yargılardan ve art niyetten sıyırarak ilim mantalitesi ile inceleyen ve girişilecek her çeşit faaliyeti ilim önderliğinde yapma prensibini yakalamaktır. Her çeşit faaliyeti toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi içtimai ve iktisadi açılardan değerlendirmektir.Mülkiyet esastır.Millet zararına kötüye kullanılamaz.
Sosyal adalet düzeni,fırsat eşitliği,sosyal güvenlik,sosyal yardımlaşma esastır. Köyler Tarım kentlerine dönüştürülerek kalkınmaları ve sosyal etkinliklerden yararlanmaları sağlanmalıdır.İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesi,toplumun kalkınması için bir lokomotif olarak görülmelidir.İnsanlar ,medeniyetler daima iyiyi güzeli ararlar.Türk milletinin tarihinden,milli benliğinden ve kökünden kopmadan yükselmek ve ilerlemek gaye olmalıdır.Yapılacak her işte halka doğru,halkla beraber olmayı yükselmenin bir prensibi olarak kabul edilmelidir. Türk milletinin kalkınması için çok acele ve hemen sanayileşmesi lazımdır.
İnsanlarımızın karıştırdığı bir konu var.Bize sıkıntı çektiren DEVLET değil bence. Beceriksiz,bilgisiz,tecrübesiz,insafsız Devlet yöneticileri. Devlet BABA olmaktan çıkarılmamalıdır.Devlet direksiz kalınca ne olduğu ortada.Dünya da bir çok örnekleri görebiliriz.Biz Allah’n bu millete verdiği kuvvet ile ayakta kalıyoruz.
Türk milleti tarihinde, yüzünde karası olmayan bir millettir. Neciptir, Kutludur. Tarihi boyunca içine sokulan nifaklarla yıkılmıştır.Düşmanı onu yıkamaz.Ondan gibi gözükenler yıkar ancak.O sebepten içimizde ki bize benzeyenlerden kendimizi sakınalım.
‘’Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır’’.M.K .ATATÜRK
Türk gibi yaşayacağımız günlere kavuşmak dileğiyle.
‘’Başımıza ne geldiyse TÜRK olduğumuzdan değil;Atalarımız gibi TÜRK olmadığımızdan geldi’’.